Mustafa Seven

MUSTAFA SEVEN / SEVEN LIGHTS

AYDINLATMA TASARIMI VE AYDINLATMA OFİSİ

 

Seven Lights olarak ne tip projerlerde hizmet vermektesiniz?

Yıllar içinde tarihi eser ve kentsel aydınlatma masterplan projelerinde özelleşmiş olsak da mesleki bilgi, görgü, becerimiz dahilinde yurt içinde ve yurt dışında bugüne kadar çok sayıda otel, iş merkezi, alışveriş merkezi, hastane, çok amaçlı konut ve yeşil alan projeleri ürettik. Tüm bu proje tipleri kendi içlerinde belli bir seviyede uzmanlık gerektirmekte. Unutmayalım ki gün geçtikçe değişen ve gelişen sadece aydınlatma teknolojileri değil. Projelerde beraber çalıştığımız diğer disiplinler de sürekli bir gelişme içindeler. Yaptığımız proje toplantılarında, mimari malzemelerdeki yeniliklerden, mekanikteki gelişmelerden en çok da otomasyon alanındaki hızlı ilerlemelerden güncel olarak haberdar olmak, çalışma tekniklerimizi hızla geliştirmemiz noktasında bize çok katkı sağlamakta.

Özetle mimari aydınlatma olduğu her proje tipinde kaliteli hizmet verdiğimiz gönül rahatlığıyla ve gururla söyleyebilirim.

 

Bize mimari aydınlatma tasarımı mesleğinden bahseder misiniz?

Mimari aydınlatma, özünde mimari yapıların öne çıkan detaylarının -gün ışığında algıladığımız halleriyle- yapay ışıkla imite edilmesi durumu. Yapılan işlerin tamamını burada anlatmak çok uzun olacağından bazı ana başlıklardan bahsedebilirim. Öncelikle ortada mimari detaylara sahip bir yapı olması gerekiyor. Sonrasında bu mimari yapının öne çıkartılması istenen mimari detaylarının vurgulanması ana hedef. Bunu yapmanın türlü teknikleri olduğu gibi dikkat edilmesi (uzak durulması) gereken nüanslar da var. Yapının tamamının eşit derecede aydınlatılması gün ışıksız ortamda yapıyı iki boyutlu göstereceğinden istediğimiz hiyerarşiyi elde edemeyiz. Bu noktada ışıksızlık kullanımı, gölge kullanımı gibi teknikler sıklıkla başvurduğumuz yöntemler. Ancak sadece mimari öğeleri göstermekle iş bitmiyor. Yapılan aydınlatma tasarımının bir hikaye anlatması, bir amaca hizmet etmesi çok önemli. Bu amaçlar kimi zaman dikkat çekmek olabileceği gibi kimi zaman da güvenlik, estetik, enerji verimliliği vb. bir çok konuda farklılık gösterebiliyor. Bu amaçlar neticesinde o yapıya özel parlak bir fikir, espri geliştirilmesi gerekiyor. Yaptığımız iş büyük oranda teknik bilgiye dayanmakla beraber bu "iyi fikir” bulma işi meslek tanımındaki “tasarım” kelimesine karşılık gelmekte. O anlamda farklı alanlarda faaliyet gösteren yaratıcı insanlardan (tasarımcılardan) farklı olduğumuzu düşünüyorum. Bizim süper gücümüz gün ışığında gördüğümüz bir yapının gözümüzü kapatıp gece aydınlatılmış halini hayal edebilmemiz. Bunun için dünya genelinde üreticilerin lamba, komponent, armatür, otomasyon, aydınlatma çevre birimleri üretimlerine güncel olarak vakıf olmak ve önümüze gelen projenin ihtiyaçları doğrultusunda gereken ürünleri -bileşenleri- hafıza sarayımızdan bulup çıkartmak öncelikle yaptığımız iş. Kabaca teknik tarafta bu  tarz bir çalışma yapılırken, aydınlatma tasarım ofislerinden, bütçe kontrol ve optimizasyonundan ürün teknik kontrollerine, saha ölçümlerinden mevcut sistem optimizasyonuna kadar çok geniş bir yelpazede hizmet alınması mümkün.

 

Bu mesleğe ilgi duyanlara önerileriniz nelerdir?

Kendilerini müzecilik,perakende,fotoğrafçılık,turizm,tarih,mimarlık,şehir planlama,peyzaj,sahne sanatları,yeni gelişen teknolojiler gibi çok farklı alanlarda bu alanların en azından temel dinamiklerine-tekniklerine sahip olacak şekilde eğitmeliler. Dolayısıyla bu uzun bir süreç, bu sürede ışığa olan heyecanını kaybetmeyenler zaten bu mesleğin bir parçası olarak aramıza katılıyorlar. Yeni fikirlere açık olmak ve farklı disiplinlerle işbirliği içinde çalışabilmek de sahip olunması gerekli özelliklerden.

 

Tasarımcığın bütün dallarında gerçekçi bir gözlemcilik şart. Sonrasında bu gözlemleri yaratıcı bir bakış açısıyla yorumlayıp amacınıza (mimari dil ile bütünlük sağlamak, ilgi çekmek, belirleyici olmak, rahatlatıcı bir atmosfer yaratmak, yeteri kadar görünür olmak vb) uygun bir sonuç elde etmek için kullanmalısınız. Bunu başarabilmek için çoğu zaman ufak ama  çarpıcı fikirler bulmaya ihtiyacımız oluyor. Sonuca giden çok sayıda çözüm arasından ihtiyaçlarımızı en çok karşılayacak çözüme ulaşmaya çalışıyoruz.

 

Tasarımcılık benim anladığım anlamda yapılmamışı yapmaya duyulan arzu. Yeni fikirler üretmek, yeni yöntemler geliştirmek, yeni hisler uyandırmak. Bu arzuya sahip insanlar -eğer profesyonel olarak tasarım mesleği ile de uğraşıyorlarsa- sadece profesyonelliklerine hapsedemiyorlar heyecanlarını. Kendimden örnek vereyim; temasız lego setlerine, tarifsiz yiyecek içecek hazırlamaya, FRP oyunlarına kendimi bildim bileli büyük ilgim oldu. İş profesyonelliğe geldiğinde bu ilgi çok önemli olsa da kariyer boyunca tek başına yeterli olmuyor maalesef. Güncel teknolojileri takip edebilmek için sürekli okumak,araştırmak, dünyadaki projeleri, yeni üretilen ürünleri takip etmek zaten ana görevimiz. Bunun yanısıra yukarıda bahsettiğim farklı disiplinlerle ilgili de kendimizi hep yenilemeyi çalıştığımız farklı alanlardaki projelerde bizi diğer işlerden ayıran “tazeliğimizi” korumamız anlamında gerekli görüyoruz.

 

Ofisiniz kurulduğu ilk zamanlarla günümüz arasında bir karşılaştırma yapmanızı istesek?

2005’te Seven Lights’ı kurduğumda öncesinde Türkiyede açılmış bir aydınlatma tasarım ofisi yoktu, dolayısıyla mimari aydınlatmanın ne olduğunu anlatmaktan iş yapma yöntemlerine, projedeki disiplinler arasında kendimize yer açmaktan aydınlatma üreticileriyle olan ilişkimizin sınırlarının belirlenmesine kadar bir çok ilki belki karanlıkta el yordamıyla değil ama mum ışığında sadece önümüzü görmeye çalışarak gerçekleştirdik. Sonrasında meslektaşlarımla ülke çapında üniversiteleri gezip öğrencilere bu disiplini tanıtabilmek için çok emek verdik. Profesyonel muhataplarımıza saatlerce verdiğimiz hizmetin avantajlarını anlattığımızı hatırlıyorum. 

Günümüzde aydınlatma tasarımı bilinci o yıllara oranla çok daha artmış olsa da dünyadaki ofislerin hacimlerine baktığımızda yürüyecek daha çok yolumuzun olduğu aşikar. Benim görebildiğim işini belli bir hacim dahilinde yapan ofis sayısı hala iki elin parmaklarından az. Bununla beraber gelişimden oldukça umutlu olduğumu söylemeliyim. Türkiye’de mimari sektörün gelişmesine paralel olarak mimari aydınlatma da gittikçe hız kazanıyor. Artık çoğu muhatabımız bu servisin talebiyle çalıyor kapımızı. Bu da tasarım seviyesi anlamında kendimizi sürekli geliştirmemizi zorunlu kılıyor. Müşterilerimiz ışığın tekniği, armatürün detayları konusunda bilinçlendikçe daha üst düzey tasarımlar kapılar daha kolay aralanıyor.

İşin sadece müşteri boyutu yok tabii ki, kendi sektörümüzü geliştirmek için aydınlatma tasarım ofisleri olarak da elbirliğiyle çalışıyoruz. Er ya da geç bu ortak çalışmaların meyvelerini toplayacağımıza inancım tam.

 

Sektörün geleceğiyle ilgili fikirlerinizi alabilir miyiz?

Dilerseniz bu soruya Türkiye bazlı cevap vereyim. Zira dünya ölçeğinde baktığımızda; İngiltere’de 220, ABD’de 450 mimari aydınlatma tasarımı ofisinin olduğu bir dünyada yaşıyoruz, bu rakam bizde hala iki elin parmakları kadar. İyi tarafından bakarsak tamamına yakını İstanbul’da olan bu ofisler hızlı adapte olabilen, yenilikçi, dinamik ve yaratıcı ofisler. Yine tamamına yakınımız Türkiye dışında önemli projelere imza atıyor, bazı ofislerimiz yurtdışında açtıkları ofislerle uluslararası hizmet veren mimari ve inşai firmalarla daha yakından temasa geçerek hızla gelişiyor. Sektörün daha çok ofise ve aydınlatma profesyoneline ihtiyaç duyduğu açıklıkla ortada olsa da mimari aydınlatma sektöründeki tasarım firmalarının önünün çok açık olduğunu ve bu açıklığı doğru kullanacak insan kalitesine de sahip olduğumuzu düşünüyorum.